Ülkemizin ve dünyanın bir numaralı gündem maddelerinden biri artık kripto paralar. Mevzuatının olmayışı, vergilendirilmemiş kazanç olarak nitelendirilmesi, hukuki mahiyetinin anlaşılamaması, aracı kurumların güvenilirliğinin tartışılması bir yana Türkiye’de bir ilke imza atılarak yerli bir aracı kurum ile kripto para alım satımı yapan bir borçlunun kripto para hesabına haciz konuldu. Bu alanda yatırım yapanlar, döviz ve altın gibi yatırım araçlarından elde ettiklerinden bazen daha fazla kazanabiliyor. Ülkemizde risk iştahının yüksek olduğu göz önüne alındığında da güvenli liman olarak bilinen altından bile vazgeçilip kripto paralara adeta hücum ediliyor. Yatırım aracı olarak doğru bir tercih olup olmadığı tartışmasını ve güvenilirliğini bir yana bırakırsak İstanbul 14. Müdürlüğü’nün bir aracı kuruma gönderdiği haciz ihbarnamesi ile borçlunun yaklaşık 60.000 TL değerinde kripto parası haczedildi. Aracı kurum tarafından da kullanıcının hesaplarına erişiminin icra dairesinin haciz kararının kaldırılana kadar erişiminin engellendiğine dair bir uyarı yazısı çıktı. Ve gerçek manada İcra ve İflas Kanunu’nun öngördüğü şekilde borçlunun 3. Kişide bulunan hak ve alacakları haczedildi. Alacaklı tarafından borçlunun 3. Kişide bulunan hak ve alacaklarına İcra ve İflas Kanunu’nun 89. Maddesi uyarınca haciz konulması üzerine borçlu tarafından bu karara karşı İcra Hukuk Mahkemesine başvurularak haciz ihbarnamesinin mevzuat yokluğundan iptaline ve haczin kaldırılmasına karar verilmesi talepli davası da reddedildi. Mahkemenin taleplerin reddine ilişkin gerekçesi ise “Her ne kadar davacı, kripto paraların haczedilmeyeceğini iddia ederek şikayetçi olmuş ise de bu tür paraların da emtia ve menkul kıymetler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bir çeşit dijital döviz veya sanal para olarak kabul edildiği, dolayısıyla haczedilebileceği anlaşıldığından şikayetin reddine dair karar verilmiştir” şeklinde oldu. Bu kararın üzerine ülkenin dört bir yanındaki icra dairelerinden Türkiye’de yerleşik aracı kurumlara İcra ve İflas Kanunu’nun 89. Maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiği ve borçlunun bu aracı kurumlarda hesaplarının bulunması halinde haciz işlemlerinin tatbikine devam edileceği aşikardır. Bu tür icra işlemlerine karşı çokça dava ikame edileceği düşünüldüğünde ise ülkemizde de buna ilişkin ayrık kararların ve işlemlerin doğmaması adına hukuki bir altyapı geliştirilmesi kendiliğinden doğan bir ihtiyaç haline gelecektir.
Mehmet Aslan
Ortak Avukat
Mehmet Aslan, gayrimenkul, ticaret, bilişim, fikri mülkiyet hukuku avukatıdır. Özellikle önde gelen inşaat projelerinde arazi geliştirme, gayrimenkul ihtilafının çözüme kavuşturulması, inşaat ve iskan ruhsatı alınması, yönetim planı yazımı...